T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / ÇANKAYA - Hilmi-Hatice Aksoy Ortaokulu

CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN. 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE KUTLANDI

Cumhuriyetimizin ilanının 100. yılı okulumuzda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında düzenlenen çeşitli etknlikler ile coşku içerisinde kutlandı. Okul müdürümüz Yasemin KOCAMAN törende yaptığı konuşmada şunları söyledi;

Kıymetli Velilerimiz, Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Öğrenciler;

Bugün cumhuriyetimizin ilanının 100. Yılını hep beraber kutlamanın coşkusu ve sevinci içindeyiz.

Tarihte eşine ender rastlanan bir bağımsızlık mücadelesi yürütülmüş, yediden yetmişe, kahramanca vatan toprakları savunulmuş ve bu milli mücadelenin sonucunda  Cumhuriyetimiz kurulmuştur. Tarihe şanlı mücadelemizi altın harflerle yazdıran bu büyük milletin ferdi olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kurtuluş Savaşı, milletimizin var olma savaşı, Cumhuriyet ise yeniden dirilişin sembolüdür.

Büyük Önder Atatürk’ün Türk milletine bırakmış olduğu en büyük miras hiç şüphe yoktur ki kurmuş olduğu cumhuriyettir.  Çünkü cumhuriyet; aklın ve bilimin öncülüğünü kabul eden, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını benimseyen bir yönetim şeklidir. Cumhuriyet; insan hak ve özgürlüklerinin en üst seviyede korunduğu bir rejimi ifade etmektedir.

Bu bağlamda; Büyük Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın hemen ardından 29 Ekim 1923’te cumhuriyetin ilan edilmesini sağlamakla, Türk milletinin gelecekteki huzur ve refahı için son derece önemli ve büyük bir adım atmıştır.

Cumhuriyet, ülkemizde ilan edildiği tarihten itibaren halkımızın en büyük güvencesi olmuş, bundan sonra da olmaya devam edecektir.

Eşit bir dünya için yaşayan, geçmişin mirasını geleceğe taşıyan her Türk’ün yolu bağımsızlık yoludur. Bizler bu yolda yılmadan, usanmadan, kararlı bir şekilde yürüyeceğiz, daima özgürlüğün peşinden gideceğiz.

Dünya üzerinde bulunan ve gerçek bir cumhuriyet yönetimi ile tanışmamış olan toplumlar, maalesef ki huzur ve refahtan uzak bir yaşam sürmektedir.  Demokrasiden uzak bir hayat süren bu toplumlarda eşitlik, hak ve özgürlükler son derece kısıtlıdır. Hak ve özgürlükten yoksun toplumların ise ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir.

Bu nedenle hem bizlere hem de gelecek nesillere düşen en önemli görev, birlik ve beraberlik içerisinde cumhuriyetimize sahip çıkmak, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğünü savunmak ve korumak olmalıdır.

Cumhuriyetimizi geleceğe taşımak, milli manevi değerlerini korumak hepimizin görev ve sorumluluğundadır.

Sevgili Gençler;

Biz kökü, tarihte binlerce yıllık derinliklere uzanan bir millet ve devletiz.

Sadece Cumhurbaşkanlığı Forsumuzda temsil edilen 16 devletimizin, 2 bin 200 yılı aşkın bir geçmişi vardır.

Bugünkü isimleriyle ifade edecek olursak Avrupa'dan Rusya'ya ve Orta Asya'ya, oradan Moğolistan'a, Çin'e, Hindistan'a, Pakistan'a, Afganistan'a, İran'a, Orta Doğu'ya, Kuzey Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada ecdadımız devlet kurmuş, hüküm sürmüştür. 

Bu süreç içerisinde pek çok kritik dönüm noktası bulunmaktadır ve her dönüm noktasının  açtığı yollar da farklıdır.

Mesela yaklaşık bin yıl önce Sultan Alparslan'ın Malazgirt'te kazandığı zafer sadece iki ordunun çarpışmasının sonucundan ibaret değildir. Bu zafer aynı zamanda milletimiz için geleceğini kuracağı yeni bir coğrafyanın kapılarının açılışının müjdecisidir.

Coğrafyamızdaki ilk devletimiz Anadolu Selçuklu'nun İznik'ten Konya'ya uzanan ve asırlar boyunca süren serencamı çok daha büyük bir doğumla neticelenmiştir. Söğüt'te toprağa dikilen Osmanlı çınarı 600 yılı aşkın süre boyunca 3 kıta, 7 iklimde şanla, şerefle, gururla bayrağımızı dalgalandırmıştır.

Osmanlı'nın takati kesildiğinde de yerini taze bir nefes olarak Cumhuriyet'imiz almıştır. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, bir asır önce bugün Samsun'a herhangi bir kişi olarak değil bu milletin bağrından çıkmış parlak bir komutan, bir lider olarak ayak basmıştır.  

Coğrafyası değişmiş olsa da devletimiz hep ebedidir. Bizim geleneğimizde devletin ismi ve yöneticileri değişir ama ona ebedilik vasfı veren anlayış hep baki kalır. Devlet, ebediyen milletin bizzat kendisidir. Dolayısıyla aslında ismi, bayrağı, coğrafyası değişmiş olsa da bizim devletimiz hep tek ve ebedidir. Cumhurbaşkanlığı Forsu, bu kadim anlayışın resmidir.

Geriye dönüp sadece son bin yılımıza baktığımızda dahi şunu görüyoruz; Avrupa'nın ortalarından Afrika'nın derinliklerine kadar uzanan geniş bir coğrafyada hüküm süren ecdattan geriye sadece sevgiye, saygıya, muhabbete ve adalete dayalı hatıralar kalmıştır. Ne sömürgeciliğin, ne soykırımın, ne zulmün, ne de başka herhangi bir utancın, bu milletin sicilinde yeri yoktur.

Bu duygu ve düşüncelerle; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz şükran duygularımla ve rahmetle anıyor, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin sonsuza kadar varlığını devam ettirmesini yürekten temenni ediyorum.

Yaşasın Cumhuriyet. İyi ki varsın ve daima var olmalısın Cumhuriyet.

 

Yasemin KOCAMAN

Hilmi Hatice Aksoy Ortaokulu Müdürü

30-10-202330-10-202330-10-202330-10-202330-10-202330-10-202330-10-202330-10-2023

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 03.11.2023 - Güncelleme: 03.11.2023 11:15 - Görüntülenme: 227
  Beğen | 3  kişi beğendi